ALLAH'IN VASIFLARI VE MÜRTED MESELESİ

  بســمـ الله الرحـمن الرحيمـ

ALLAH'IN VASIFLARI VE MÜRTED MESELESİ ÜZERİNE TWİTTER SOHBETİ

İDDİA:

Yaratıcının vasıfları içinde neden böyle bir zorunluluk olsun? Eğer bir yaratıcı yarattığı kullarına doğru ile yanlışı elçileri vasıtasıyla tebliğ etmiş ve bazı kullar bile bile yanlışı tercih etmişse elbette o kullar yaratıcının gazabını hak eder.

https://twitter.com/reddulevham13/status/1486696227878154243?s=20&t=23Zm8aatyTeC_HOxb8Qa3w

Gazab-ı İlahiye uğramamak için tebliğ edilen hakikatlerden haram kılınmış olan; kul hakkı yemek, iftira atmak, gıybet etmek, insanları aldatmak, dini siyasete alet etmek, komşuya zarar vermek, tecavüz etmek, insan öldürmek, zulmetmek... gibi yasaklardan kaçınmak gerekir.

Bunlara uyan ama Allah'ı tanımayan ve O'na iman etmeyen eğer kendisine tebliğ ulaşmış ise ebedî cehennemliktir ancak kendisine tebliğ ulaşmamış ise;

Sual ediyorsunuz ki: Zaman-ı fetrette, Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm'ın ecdadı bir din ile mütedeyyin mi idiler?

(Mektubat 385. sh - Risale-i Nur)

Nasıl yani?

İstedim ki istifadeniz ziyade olsun. Peki diğer hususta bir kaynak verebilir misiniz? Yani mürted olanın tövbe edip tekrar iman etmesi halinde tövbesinin kabul olmayacağı hususunda.

https://reddulevham13.blogspot.com/2022/10/murtedin-tovbe-ile-imana-donmesi-kabul.html

Allah'ı inkâr etmek O'na isyandır ve O'nu tanımamaktır, en büyük zulümdür ve bütün kâinatın şehadetini tekziptir. Bu nedenle tövbe etmemek şartıyla bu halde ölen kimsenin yaptığı bütün iyilikler küfrünün karşılığında muvazeneye dahi gelmez. Ancak adil-i mutlak olan Allah elbette herkese hak ettiği şekilde cezasını verecektir.

Evet haklısınız mürted, tebliğden sonra iradesiyle inkâr cihetine yöneldiği için tövbe edip iman etmeyene kadar ebedî cehennemlik olmaktan kurtulamaz. Ancak dünyayı dahi kendine cehennem eder. Çünkü kendi itikadınca gayesiz,tesadüf oyuncağı bir varlık derecesine düşmekle kalmayıp maruz kaldığı bütün haksızlıkların hesabı sorulmaksızın bütün sevdiklerinden ebediyen ayrılmak üzere yok olacaktır.

"Mürtedin hakk-ı hayatı yoktur." Bu hüküm şeriatın hakim olduğu bir devlette, aynı zamanda devletin yasalarına isyan anlamı taşıması da dikkate alınmalı, yoksa şeriatla yönetilmeyen bir ülkede her müslümanın önüne çıkan mürtedi katletmesi gibi bir durum söz konusu değildir.

Bir müslüman İslâmiyet dairesinden çıksa, mürted ve anarşist olur, hayat-ı içtimaiyeye zehir hükmüne geçer. (Emirdağ Lâhikası 2 - Risale-i Nur)