KUR'AN'DA TEKRAR EDEN AYETLER ÜZERİNE
بسم الله الرحمن الرحيم
TEKRARAT-I KUR'ANİYE
Sure-i ﻃٰﺴٓﻢٓde sekiz defa tekrar edilen şu ﺍِﻥَّ ﺭَﺑَّﻚَ ﻟَﻬُﻮَ ﺍﻟْﻌَﺰِﻳﺰُ ﺍﻟﺮَّﺣِﻴﻢُ
âyeti, o surede hikâye edilen peygamberlerin kurtuluşlarını ve kavimlerinin azablarını, kâinatın yaratılış neticesi hesabına ve Allah'ın bütün kâinatı tedbir ve idaresi namına o binler hakikat kuvvetinde olan âyeti tekrar ederek, Rabbanî izzetinin o zalim kavimlerin azabını ve İlahi rahimiyetinin dahi enbiyanın kurtuluşlarını gerektirdiğini ders vermek için binler defa tekrar olsa yine ihtiyaç ve iştiyak var ve mucizeli ve az sözle çok manaları ifade eden mükemmel bir söz sanatıdır.
Hem meselâ: Sure-i Rahman'da tekrar edilen
ﻓَﺒِﺎَﻯِّ ﺍٰﻟﺎَٓﺀِ ﺭَﺑِّﻜُﻤَﺎ ﺗُﻜَﺬِّﺑَﺎﻥِ
âyeti ile Sure-i Mürselât'ta
ﻭَﻳْﻞٌ ﻳَﻮْﻣَﺌِﺬٍ ﻟِﻠْﻤُﻜَﺬِّﺑِﻴﻦَ
âyeti, irade sahibi kulların, kâinatın ve alemlerin yaratılış gaye ve neticelerini bozan ve İlahi saltanatın haşmetine karşı inkâr ve aşağılamakla mukabele eden küfür ve nankörlüklerini ve zulümlerini ve bütün mahlukatın hukuklarına tecavüzlerini asırlara ve yer ve göklere tehdidkârane haykıran bu iki âyet, böyle binler hakikatlarla alâkalı ve binler mes'ele kuvvetinde olan bir umumî derste binler defa tekrar edilse yine lüzum var ve celalli bir mucize ve cemalli bir şekilde az sözle çok derin ve geniş manaları en güzel tarzda beyan etme sanatıdır.
Yeryüzünde insan için hazırlanan nimetlerden bahsedildikten sonra: "Öyleyken Rabbinizin nimetlerinden hangisini yalan sayabilirsiniz?" denilerek, insanoğlunun bunca nimet ve ihsana karşılık, inkârlarının büyük bir nankörlük olduğu anlatılmaktadır. Bu âyet sûrede devamlı olarak tekrarlanmıştır. âyetin metnindeki âlâ” kelimesi her tekrarda değişik bir anlam ifade etmektedir. Bu, kendinden önce gelen âyetin konusuna göre kudret, ihsan, harikuladelik, Allah'ın sıfatları gibi anlamları karşılamaktadır.
Böyle bir tekrara edebiyatımızda "terci-i bend" deniliyor. Mühim bulunan mevzular, tekrar edilerek onunla enzar-ı dikkat çekilmiş bulunur.
"Tercii Bent Nazım Şiir Şekli Özellikleri Örnekleri" Kaynak
Bu üslûp Araplarda çok rastlanan, alışılmış bir üslûptur. Mesela Mühelhel'in Küleyb için söylediği mersiye buna bir örnektir:
Küleyb'in dengi yoktur.
Eman verenin eman verdiği zulme uğrayınca
Küleyb'in dengi yoktur
Sert esen çöl rüzgârından dikenli dallar sallanınca
Küleyb'in dengi yoktur
Perde arkasındaki güzel yerinden çıkınca
Küleyb'in dengi yoktur
İşlerin fısıltısı açığa vurulunca
Küleyb 'in dengi yoktur.
Surdaki deliklerden hücum korkusu gelince
Küleyb'in dengi yoktur.
O büyük işin kökünden halledilmesi sabahı gelince
Küleyb'in dengi yoktur.
Eman isteyen kişi hayırlı birisi olunca
Bu tarzda başka kasideler de söylenmiştir.
Vehbe Zuhayli, et-Tefsirü’l-Münir, Risale Yayınları: 14/168-169.
Rivayet olunur ki Kays bin Asım el-Minkârî Rasulullah'a: "Sana indirilenden bana oku!" dedi, o da Rahman suresini okudu. Kays "Tekrar oku!" dedi. Rasulullah üç defa tekrar etti. Sonunda Kays: "Vallahi bunda bir güzellik var, üzerinde lezzet var, dibi bereketli, tepesi meyveli, bunu asla bir beşer söyleyemez ve ben şehadet ederim ki Allah'tan başka ilâh yoktur, sen de Allah'ın elçisisin" dedi.
Bu ayet farklı bir yönden şöyle tefsir edilmiştir;
Cehennemin kapıları yedidir. Allah Teâlâ da ateşinden sakındırmayla ilgili olarak, burada, yedi ayet zikretmiştir. Bunlar, "Ey ins ve cin, ileride siz(in hesabınızı görmeye) yöneleceğiz"(Rahman, 31) ayetinden başlayıp, "Onlar, bu ateşle kaynar su arasında (bocalayıp) dolaşacaklar" (Rahman, 44) ayetine kadar sürmektedir. Daha sonra Hak Teâlâ, "Rabbinin huzurunda durmaktan (hesabtan) korkan kimse için iki cennet vardır" (Rahman, 46) buyurarak, iki cennetten bahsetmiştir. Her cennetin, hepsi de müttakiler için açılan, sekiz kapısı vardır. Bu sûrenin başından itibaren, bu tehdid ayetlerine kadar olan kısımda ise, "Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalan sayabilirsiniz?" ayetini sekiz kez zikretmiştir. Bunlardan yedisi, sırf o çokluk ifade eden "yedi"yi tamamlamak içindir. Böylece toplamı, otuz olur. Bunlardan, o nimetlerin akabinde zikredilen ilk ayet, bu manayı ortaya koymak için olup, asıldır. Çokça zikrediliş ise, tekrardır. Böylece bu ayet, otuzbir kere olur.
Yorumlar
Yorum Gönder