SECDE SURESİ 10. AYETTE KIRAAT FARKLILIĞININ MANAYA ETKİSİ

بسم الله الرحمن الرحيم
SECDE SURESİ 10. AYETTE KIRAAT FARKLILIĞININ MANAYA ETKİSİ
 

Râgıp el-İsfehânî Âyet-i Kerîme'de geçen
ضللنا
"kaybolduk" kelimesinin şâz bir kıraati olduğundan bahsetmiştir.
el-A'meş, el-Hasen, Katâde ve Muaz el-Kari noktasız ve meftuh "sad" harfi ile
صللنا
diye okumuşlardır ki; "kokuştu­ğumuz" demek olur. Aynı zamanda bu, Ali b. Ebi Talib'inde (r.a) kıraatidir.


en-Nehhas der ki: Sözlükte bu fiil bilinen bir şey değildir.


Ancak;
 صل اللحم وأصل
"Et koktu" denilir. Yine aynı anlamda olmak üzere;
وخّم وأخّم إذا أنتن
deni­lir. el-Cevherî der ki:
صل اللحم يصل
" Et koktu, kokar" denilir ve muzari fiilinde "sad" harfi esreli kullanılır, mastarı da;
صلولا
diye gelir. Et ister pişmiş ol­sun, ister çiğ olsun kullanımda değişiklik olmaz.

 Şair el-Hutay'a şöyle demiş­tir;
ذاك فتى يبذل ذا قدره لا يفسد اللحم لديه الصلول 
"O öyle bir delikanlıdır ki; tenceresinde ne varsa cömertçe verir, Onun yanında kokuşmuşluk eti, asla bozmaz."
Zeccâc onun iki manasını vermiştir:

Birincisi: Kokuştuğumuz, bozulduğumuz ve şekillerimiz değiştiği zaman. 
صل اللحم وأصل
Sallel lahmu ve esalle denir ki, et bozulmak ve kokmaktır.

İkincisi: 
صل
Salle cinsinden olduğumuz zaman demektir ki, o da kuru topraktır.


Yani âyetin bizim okuduğumuz kıraate göre manası:
أَءِذَا ضَلَلْنَا فِى ٱلْأَرْضِ 
"Biz toprağın içinde kaybolduğumuz zaman"

Diğer kırâatte ise manası:
أَءِذَا صلَلْنَا فِى ٱلْأَرْضِ
"Biz, toprakta çürüdüğümüz zaman, yahut toprağa dönüştüğümüz zaman..."

Görüldüğü üzere her iki kelime de aynı manayı destekliyor.

Yorumlar

En Çok Görüntülenenler