EVLİLİK YAŞI VE MITLAK MESELESİ ÜZERİNE

بسم الله الرحمن الرحيم

EVLİLİK YAŞI VE MITLAK MESELESİ ÜZERİNE 


Bilindiği üzere herkes, kendi yaşadığı devrin çocuğudur ve arkadan gelen nesiller tarafından da, o devrin kültürü esas alınarak değerlendirmeye tâbi tutulmalıdır.
Toplumlar, ortak birikimin neticesinde hâsıl olan ‘örf’lere göre yön bulurlar ve bunların hesaba katılmadığı yerde, o toplum hakkında karar verme konumunda olanların isabetinden söz etmek oldukça zor, hatta imkânsızdır.
Meseleye bu zaviyeden bakıldığında, Resûlullah'ın ﷺ neş’et ettiği dönem itibariyle kız çocuklarının erken evlendirildiği ve bu türlü evliliklerde yaş farkının pek önemsenmediği bilinen bir vak’adır. 

Kız çocukları hakkında o günkü toplumun benimsediği olumsuz tavrın ve bu tavrın aileler üzerinde oluşturduğu baskının, bu anlayışı tetiklediği de söylenebilir. Burada, iklim ve coğrafî şartların müsait olması yönüyle çocukların, fizikî gelişimlerini daha erken tamamladığı ve kız çocuklara, kocasının evinde büyümesi gereken birer varlık olarak bakıldığı gerçeğini de unutmamak gerekir. Kaldı ki bu, sadece kız çocuklarıyla ilgili bir mesele değildir; o günkü uygulamalara bakıldığında erkek çocukların da erken yaşlarda evlendirildiği anlaşılmaktadır. Mesela Amr ibn Âs ile oğlu Hazreti Abdullah’ın arasındaki yaş farkı, sadece on ikidir ki bu durumda Hazreti Amr, dokuz veya on yaşındayken evlenmiş olmalıdır.
Ayrıca Resûlullah'ın ﷺ Hazreti Aişe ile evliliği bu noktada çoğu kez çarpıtılan bir mesele olduğu halde subjektif bir bakış açısıyla zihinler bulandırılmaktadır. 
Hâlbuki Hazreti Aişe'nin evlilik yaşı hakkında farklı görüşlerin olduğu dikkate alınmamaktadır.
Hâsılı bu bilgilerden hareketle diyebiliriz ki ne Resûlullah'ın ﷺ ne de Sahâbe-i Kirâm'ın yapmış oldukları evlilikleri bugünkü kültürel ve ahlaki anlayışla ya da günümüz toplum anlayışı ile doğru bir şekilde değerlendiremeyiz.

İslam'ın evlilik yaşında kesin bir sınır çizmemiş olması, zaman ve mekan olarak birbirinden farklı örf adet ve geleneklere sahip toplumların 
(evliliğin sorumluluklarını yerine getirmek şartıyla) baskı altına almamak içindir.
Diğer konuya gelecek olursak, “Mıtlak” (çok boşayan) lakabıyla da anılan Hazreti Hasan’ın hayatında 100’e yakın evlilik yaptığı söylenir; hatta Şiî müelliflerinden İbn Şehrâşûb’a göre ayrıca 250 veya 300 câriyesi olmuştur (Menâḳıbü Âli Ebî Ṭâlib, III, 192; Süyûtî, s. 191; İbrâhim el-Mûsevî ez-Zencânî, I, 145). 
(Hatta Hazreti Ali'nin hakkında da değişik iddialar ortaya atılmıştır.)
Ancak onun hakkında müstakil bir araştırma yapan Bâkır Şerîf el-Kureşî, bu rivayetlere karşı çıkarak kendisinin sadece on üç evlilik yaptığını söylemektedir (Ḥayâtü’l-İmâm el-Ḥasan b. ʿAlî, II, 443-460). Çocuklarının sayısı da ihtilâflıdır; kız erkek on iki, on beş, on altı, on dokuz, yirmi ve yirmi iki çocuğu olduğu rivayet edilir. Kaynaklarda adları verilen çocukları şunlardır: Zeyd, Hasan, Kāsım, Ebû Bekir, Abdullah, Amr, Abdurrahman, Hüseyin, Muhammed, Ya‘kūb, İsmâil ve Talha. Tarihçiler, soyunun Hasan el-Müsennâ ve Zeyd adlı çocuklarıyla devam ettiğinde birleşirler. Hazreti Hasan’ın soyundan gelenlere “şerif” unvanı verilmiştir. Tarihte bunlar tarafından kurulan İdrîsîler, Ressîler, Sa‘dîler ve halen devam eden Filâlîler ile (Fas) Hâşimîler (Ürdün) gibi birçok hânedan vardır.

Son olarak Hazreti Hasan’ın çok evlenmesi ve evliliklerin sayısı hakkındaki rivayetler çerçevesinde bu soruları burada ifade etmek gerekir; 
 1) Şayet Hazreti Hasan bu kadar çok sayıda evlilik gerçekleştirdi ise acaba, Resûlullah'a ﷺ sıhriyete önem ve değer veren bu insanların isimleri neden biyografi ve ensab kitaplarında kaydedilmemiştir?
2) Bu kaynaklarda onun eşlerinin sayısının 13 tane olması ve isimlerinin kaydedilmesi, yine bu eşlerinden sahip olduğu çocukların sayısının 12 ile 22 arasında olduğu bilgisi, iddia edilen çok sayıdaki evlilikleriyle nasıl telif edilebilecektir? 
3) Ehl-i Beyt nesline mensubiyetin çok önemli olduğu bir süreçte onun neslinin kendisini gizlediği gibi bir ihtimalin olması tutarlı bir iddia olmayacağına göre çok sayıda evlilik ve bunların sayılarının 70 ile 90 olduğu iddiaları nasıl izah edilebilecektir?
Bütün bu sorulara çelişkiye düşmeden cevap vermek çok zor görünüyor.

Yorumlar

En Çok Görüntülenenler