'' [العلمين] ALİMİN Mİ ALEMİN Mİ?'' ÜZERİNE MÜNAZARA TADINDA BİR SOHBET

بسم الله الرحمن الرحيم

ALİMİN Mİ ALEMİN Mİ?



Erdal SERÇE, Müfid YÜKSEL, Bülent Şahin EŞDEĞER, Edip YÜKSEL, Şener AKTAŞ, Fatih ve Reddü'l-Evham arasında, Fatiha suresinde geçen 
العلمين kelimesinin okunuşu üzerine münazara tadında twitter ortamında gerçekleşen sohbetten mümkün olduğunca diyalog sırası ve mana bütünlüğü korunarak hazırlanmıştır. 
https://twitter.com/reddulevham13/status/1405784576597839881?s=20&t=Ukk2oZMVBVNZcKu-ag3q8A

Erdal SERÇE: Neden?!



Ama benim Kur'an ım da, "Biz seni ancak, ALİMLERE/BİLENLERE rahmet olarak gönderdik" yazıyor, Onların Kur'an ın da "ALEMLERE" diyor. Kur'an'larımız farklı…


Reddü’l-Evham: Böyle okumak mümkün ancak bunun için sebep nedir? Bu okumayı esas alan bir kıraat var mıdır? Niçin mevcut Mushaflarda "âlemîn" şeklinde okuma esas alınmıştır?




Erdal SERÇE: 

Reddü’l-Evham: "Âlimîn" olması için bu yeterli bir gerekçe değil. Eğer sırf ilme karşı bir duruşun neticesi olsaydı ilimin ehemmiyetini vurgulayan hiçbir ayet ve hadis olmazdı. Hâlbuki malumunuz olduğu üzere durum bilâkis.

Erdal SERÇE: SENİN DE GÖRDÜĞÜN GİBİ, HER ŞEY ÇOK AÇIK ve NET iken, "YAZILMIYORDU ama OKUNUYORDU" veya "ÖYLE BİR NİYETLERİ OLSA İDİ" gibi subjektif söylemlere itibar edilmez!

 

Reddü’l-Evham: Sizin itiraz ettiğiniz ve değiştirildiğini iddia ettiğiniz harf ع

Harfinden sonra gelen ا

 Harfinin varlığı değil ل

 Harfinin harekesi ile alakalı. Ve bunun için verdiğiniz örnek fotoğraflar bunu desteklemiyor.

Siz bu harfin kesre ile olunacağını iddia ediyorsunuz fakat bunun için de hiçbir objektif delil sunmuyorsunuz ve verilen cevapları da subjektif buluyorsunuz. Eğer dediğiniz gibi olsaydı en azından bir kırâate göre öyle okunmalıydı. Hâlbuki bunda hiçbir kırâatte ihtilaf yoktur.

 

Erdal SERÇE: Sözün bittiği yerdeyiz kardeşim, üstte ki BİLENLER, allta ki ise ALEMLER Senin vesilen ile şunu da söyleyeyim. MAHLUKAT anlamında olabilecek ALEM diye bir kelime yok, Arapça dili böyle bir kelimeyi KABUL ETMEZ. ALEM şeklinde hilkat edilen UYDURMA kelimenin de kökü 'ĞLM dir.



Reddü’l-Evham: Alttaki ve üstteki aynı şekilde yazılmış. Muhtemelen dikkatinizden kaçmış olmalı. 

 

Ayrıca bu kelimenin ne zaman ve neden uydurulmuş olduğunu düşünüyorsunuz? رب السموات والأرض

Terkibi ile رب العلمين

Terkibi daha uyumlu iken neden böyle bir iddiada bulunuyorsunuz? (Objektif delil.)

Hemde bu İslâmî yazıtlar da العلمين

şeklinde yazılmışken neden kimse sizin iddia ettiğiniz gibi telaffuz etmiyor?



Burada da yine aynı şekilde okunmuş.


Erdal SERÇE: KUR'AN NIN doğru anlaşılmasının önünde ki en büyük engel, KIRAAT ve YAZIM KURALLARIDIR Ana dilli Arapça olanlar yanlış mı anlıyor sorusunun cevabı da bundadır.

Reddü’l-Evham:

1) Kıraatini yanlış bulduğunuz bir kelimeyle ilgili neden yanlış olduğunu delilleriyle gösterecek somut bir örnek verebilir misiniz?

2) Yazımından dolayı yanlış anlaşıldığını düşündüğünüz herhangi bir kelimenin doğru yazılışı ile ilgili deliller getirerek örnek verebilir misiniz?

Erdal SERÇE:


 

Reddü’l-Evham: Yanlış olan neden yanlış, doğru olan neden doğru?

Erdal SERÇE: Baktığın şeyi görmeye çalış.

Reddü’l-Evham:

العالمين

ile العلمين

Örneğinde fazladan yazılmış olan Med harfi ile ne gibi bir yanlışlık olduğunu düşünüyorsunuz? İkisinin de okunuşu aynı. Burada bir kıraat farklılığı yok, yazım farklılığı ise ne okunuşu ne de anlamı değiştiriyor. Harekeler hatalı diyorsanız verdiğiniz fotoğraflar bunu desteklemiyor.

Erdal SERÇE: Mana farkı var.

Reddü’l-Evham: Mana farkı ancak farklı harekelendirme ile mümkün olur. Verdiğiniz fotoğraflarda ise harekelendirme aynı, okunuş aynı, mana aynı. Belki böyle bir fotoğraf paylaşmış olsaydınız iddianıza daha uygun olurdu.

Düzeltiyorum, ikinci lâm harfini kesre ile yazacakken sehven fetha ile yazmışım. Yani belki böyle bir harekelendirme olursa iddianıza uygun olur demek istemiştim.

Erdal SERÇE:  Harekesiz okuduğun zaman, mana farkı kendiliğinden oluşur.
 
Reddü’l-Evham: Âlem, “alâmet ve nişan koymak” mânasındaki alm veya “bilmek” anlamındaki ilm kökünden türetilmiş olup yaratıcısının varlığına alâmet teşkil eden, onun mevcudiyetinin bilinmesini sağlayan demektir. 

 


اَلْعَالَمِينَ Bu kelimenin sonundaki ين yalnız i'rab alâmetidir, 

عِشْرِينَ، ثَلاَثِينَ  gibi. Veya cem' alâmetidir; çünkü, âlemin ihtiva ettiği cüzlerin herbirisi bir âlemdir. Veyahut, yalnız manzume-i şemsiyeye münhasır değildir. Cenâb-ı Hakkın, şu gayr-ı mütenahi fezada çok âlemleri vardır.

Evet, اَلْحَمْدُ لِلّٰهِ كَمْ لِلّٰهِ مِنْ فَلَكٍ تَجْرِى النُّجُومُ بِهِ وَالشَّمْسُ وَالْقَمَرُ 

Ve رَأَيْتُهُمْ لِى سَاجِدِينَ  'de olduğu gibi, burada da ukalâya mahsus cem' sîgasıyla gayr-ı ukalâ cem'lendirilmiştir. Bu ise, kavaidmuhaliftir?

Evet, âlemin ihtiva ettiği uzuvların birer âkıl, birer mütekellim suretinde tasavvur edilmesi, belâgatin en makbul bir prensibidir. Zirakâinatın âlem ile tesmiyesi, kâinatın Sâniine olan delâleti, şehadeti, işareti içindir. Binaenaleyhkâinatın uzuvları da Sanie olan delâletleri, şehadetleri için birer âlem olmaları icap eder. Öyleyse, Sâniin o uzuvları terbiyesinden ve o uzuvların da Sâniilâm etmelerinden anlaşılır ki, o uzuvlar; birer hayy, birer âkıl, birer mütekellim suretinde tasavvur edilmiştir. Binaenaleyh, bu cem'de kavaidmuhalefet yoktur. 

http://www.erisale.com/#content.tr.6.39

Erdal SERÇE: İsfahani'den "yanlış bilgi" almışsın. Senin, kökü "alm" dediğin tekil "Âlem" kelimesinin çoğulu "Alemin olmaz" , E'lam olurdu Mushaflar arasında, "hareke marifeti" ile oluşan yazım farklılığı bu şekilde izah edilemez. 

 
 

Reddü’l-Evham:
علم ج: اعلام علم ج: علوم عالم ج: عالمون/عالمين


 
 



Erdal SERÇE: Bir kelime, mushaflarda ki yazım farklılığına açıklama getirebilmek için, ancak bu kadar çekiştirilebilir ve bu çekiştirmenin sonucu, hareke marifeti ile, ALEMİN denilen hilkat garibesi bir kelime yaratılmış.
Reddü’l-Evham: Eğer hareke ile böyle bir yazım farklılığı oluşsaydı kadim mushaflarda ve İslâmî yazıtlarda da dediğiniz gibi olmalıydı hâlbuki durum bilâkis.


 

 
 

فإذا قيل العالَمونَ بالرفع والعالَمينَ بالنصب والجر، فهو للدلالة على جميع المخلوقات
 والكائنات، ومن ضمنها العُقلاء. والله الموفق للصواب.
 

Erdal SERÇE: Harekesiz kadim mushaflarda Almin iken sonradan Alemin oldu diyorum ya!
Reddü’l-Evham: Nihayetsiz hamdü senalar olsun O Zât-ı Zülcelâle ki O âlemlerin Rabbidir, nihayet nasıl okuduğunuzu anlamamı nasip eyledi.
 
الحمد لله رب العالمين الحمد لله هذا من فضل ربي

 Demek ki çok merak ettiğim kıraatinize göre

 العَلْمِينَ
 Şeklinde okunuyormuş.

Erdal SERÇE: Kur'an HAREKESİZ olsa idi, herkes bu şekilde okuyacak idi. Rabbinin rahmetini umana de ki, BİLENLE BİLMEYEN bir olur mu? (Zümer-9)

Reddü’l-Evham: Neden?

Erdal SERÇE: Harekesiz olunca her şey net ve kolay.

@edipyuksel kardeşim, Kur'an harekesiz olsa idi, "evren/halk" diyecek mi idin?

 

Fatih: Ben de fikrimi söyleyeyim: Sonsuz sayıda alem var.

اَلْحَمْدُ لِلّٰهِ رَبِّ الْعَالَم۪ينَۙ 

 Rab; olgunluk sınırına ulaşana değin aşama-aşama, derece-derece (tedricen) geliştiren demektir. (tekamül zinciri) Alemler ardışık olarak zincirleme bir şekilde yaratılıyor.

Ey kavmim! Rabbinizden bağış dileyin; sonra da O'na tevbe edin ki, üzerinize göğü bol bol göndersin ve kuvvetinize kuvvet katsın. Günah işleyerek yüz çevirmeyin. Hûd 52 bol-bol anlamına gelmiyor: 

مِدْرَارًا 

Ardışık olarak, birbiri ardınca anlamına geliyor.

Bülent Şahin EŞDEĞER: Kur'an'da Alem kelimesi insan toplulukları/ toplumlar için kullanılmıştır "Alemlerin Rabbi" ifadesi de "sadece İsrailoğullarının Rabbi" anlayışına cevaptır. O sadece İsrailoğullarının değil tüm toplumların Tanrısıdır o sebeple de nebiler sadece İsraioğullarından çıkmaz mesajı var.

Edip YÜKSEL: A'LM (bilmek) kökünden gelir ve "bilinenler" anlamına gelir. Bağlamına göre tüm bilinenleri (varlıkları, sıfatlarını ve işlemleri) içerir veya bağlamına göre belli bir kategorideki tüm bilinenleri içerir. Fatiha'daki, tüm evrenler için veya minimum tüm insanlar için anlaşılabilir.

Kuran, Allah'ın MÜŞRİKLER DAHİL HERKESİN Rabbi olduğunu bildirirken, daha Kuran'ın girişinde genel bir bağlamda bu Rabliği sadece Alimler ile sınırlanması doğru gelmiyor. Ayrıca, Alim kelimesinin çoğulu için Ulama veya Ellezine Utul Ilme ifadesi kullanılır.

Erdal SERÇE:

Rabliği sadece "ALİMLER "ile sınırlandırmış olmayız Harun ve Musan'ın rabbi/Doğuların ve batıların Rabbi/Şafağın Rabbi veya halkın Rabbi dendiğinde de sınırlandırılmış olmaz de mi?

Alim kelimesinin çoğulu için Ulema veya Utul İlme den başka 'ğelmin de kullanılmış /Rum-22

 
Reddü’l-Evham: Aslında sizin iddianıza göre Almin değil Âlimîn olmalı. Ayrıca madem Emeviler iddianıza göre böyle bir harekelendirme yaptılar o halde niçin aynısını Rum Suresi 22. Ayette yapmadılar? 
 
 
Bülent Şahin EŞDEĞER: Bunlar tuhaf girişimler. Mütevatir aktarım sadece yazıdan ibaret değildir. Henüz bunu anlamamış birine ne anlatılabilir? Kur'an Mushaftan ibaret değildir. Alemini Alimin diye okumuş bugüne kadar bir tane Allah'ın kulu var mıdır? Varsa o zaman konuşalım...

 

Erdal SERÇE: Harekesiz olsa idi nasıl okuyacak idiniz?

Bülent Şahin EŞDEĞER: Harekesiz de zaten onu Alemin diye okuyoruz. :) Alimin denmez Ulema denir çoğulu. Milyonlarca arap zaten Arapçayı harekesiz okuyor bugün de dün de :)

Erdal SERÇE: Harekesiz Rum-22 ile arasında ki fark ne dir? Besim Atalay fark görmemiş!

Bülent Şahin EŞDEĞER: Sanırım Arapçanız ya yok ya da yetersiz. Çok basit kuralları bilmeden çok büyük iddialar ortaya atıyorsunuz. 30/22'deki kelime Harf-i Cer + İsim lil geldiği için alimin diye okunur. Li'deki i Al+i yapar. Onu da Al+e diye okuyamazsınız.

Edip YÜKSEL: Sen de pek Arapça bilmiyorsun Bülent. No problem. Kuran'ı anlamak için Arapça değil, İYİNİYET+İMAN+AKIL şart. Li harfi ceri ortadaki L harfini etkilemez, sonundaki M harfini etkiler. Çoğulda ise YN biçiminde kendini gösterir. Yani ALiM okunmasının harfi cer ile bir alakası yok.

Bülent Şahin EŞDEĞER: Bence Alemin Alimin üzerinden gereksiz boş bir polemik/spekülasyon bu.

 

Edip YÜKSEL: Doğrusu iki kelime de BİLMEK kökünden geliyor. Birisi BİLENLER diğeri de BİLİNENLER. İki türlü de okunmaya açıktır ve iki türlü de okunsa bir sorun üretmiyor. Quran: a Reformist Translation giriş bölümünde farklı okumalar ile ilgili olarak Kurani bir iki prensibi tartışıyorum.

Bülent Şahin EŞDEĞER: Arapça biliyorum da söylediğin şeyle benim söylediğim kural birbirinin alternatifi değil birbirini tamamlıyor çok da önemli değil dediğin gibi. Böyle konulara takılıp uzun uzun dalmayı zaman ve enerji israfı görüyorum.

Son olarak şunu belirteyim Kur'an kelimelerinini harekelenmesi birilerinin keyfine göre olmamıştır. Yine gramer kurallarına göre yapılmıştır. Farklı versiyonlar elbette mümkündür ama kurallara uymak kaydıyla. Şu linkten bazı versiyonlara da bakılabilir:

https://www.mushafincele.com/index.php

Erdal SERÇE : Kıraata göre mana değişmesine nasıl bir değerlendirme yaparsın?


Bülent Şahin EŞDEĞER: Anlatamıyorum galiba :) Dedim ki Farklı versiyonlar elbette mümkündür ama kurallara uymak kaydıyla.

Erdal SERÇE: Farklı anlam verince VERSİYON oluyor anladım da, aynı kelimeye, ÇAMUR/OKYANUS/SICAK PINAR/BALÇIK demenin kuralı ne onu anlamadım.


Erdal SERÇE: Birisi BİLENLER, diğeri BİLENLER İÇİN diye okunur! BİLİNENLER diye okuyamazsın. BİLİNENLER olabilmesi için ME'LUMİN معلومين olması gerekirdi!

Reddü’l-Evham: Bu örneklerde de العالمين  Yerinde العلمين  Yazılmış.

Müfid YÜKSEL: Harf-i Medd olan elif Erken dönem yazılarında, kaya yazıtlarında ve Hatt-ı Osmani Mushaflarında okunur yazılmazdı Bu örnekte olduğu . Hicri 2. Yüzyıl sonları, 3. Yüzyılda yazılmaya başlandı. Arapça yazım imlasınnın zaman içeriindeki gelişimi ile alakalı.

Erdal SERÇE: Hayır kardeşim, "Arapça yazım imlasının zaman içinde ki gelişimi ile alakalı değil" Bak, bende ki nüsha, *1983 yılı ŞAM basımı Dar el Fecr el İslami* ve, "erken dönem yazılarına UYGUN"!

  
 

Müfid YÜKSEL: Onlar zaten Resm-i Osmani'yi esas alarak basıyorlar. Arap âleminde son 40 yılda basılan Mushaflar bu şekilde.

 Şener AKTAŞ: Küçük bir katkı yapim hocam; Resmi Osmani ile basım 1925 Mısır kralı Fuad tarafından basılan mushaf ile başlamıştır. Arabistan'da Fehd matbaasında 1980'li yıllardan beri bu nushayı baz alınarak basılıyor. Tüm dünyaya dağıtıyor.

El yazmalarında Fatiha suresi çok azında vardır. İlginçtir onlarda da âlemin kelimesinde elif vardır. Aynı mushaflarda Mesela bakara suresinde geçen âlemin kelimesinde ise elif yoktur.

 
 

Alimin veya Âlemin kelimesi ile iradeli varlıkları işaret ettiği açıktır. İradeli varlıklar görünen ve görünmeyen olarak iki başlıkta toplanırken bu iki âlemde kendi içlerinde alemlere ayrılmıştır. Alimler de bu alemlerin içinde bir alemdir. İki ana âlemde de alimler vardır. Fatiha için farklı bir bakış açısı: Surede Allah önce gaib zamir sonra nahnu zamiri ile konuşanlar var. Bu konuşma mecazi deyip geçilebilir veya kim bu konuşanlar. Surenin arkasında hicaz değilde en geride bir yerde bir açılışın ilk konuşması mı? Âlemin kelimesi de buna göre.

Ebû Tahir et-Tureysisî:

Yazıyı okudum fakat muhatabın iddiaları ilmi olmamış. Resm-i osmaniden gitmek isteyip de mevzunun aslında resm değil ve kıraat işini keyfiliğe götürme isteği var. Bunun yanında alternatif olarak sunulan okuma acaba 26:165da nasıl tezahür edecek? 

26:23-24 bence güzel bir tefsir


Fatiha suresinin 2. Ayetinde geçen العالمين Arthur Jeffery’in de aktardığı gibi, kelime Arapça asıllı değil ve alimlerimizin kelimenin Arapça olduğunu ispat etme girişimleri de pek başarılı olamamış. Kur’an öncesi bu kelimenin kullanımına bakalım:

Kur’an’daki rabbul alemin kalıbı (העלמים דכרן) Targum Ezgiler ezgisinde מרי עלמא 19 kere ve דכרן (כל) עלמאֹ 6 kere geçmektedir.

Monoteist Sabai yazıtta da ‘’uzak (gelecek/ahiret) ve yakın (dünya) alemin içinde’’ şeklinde bir ibare geçmektedir.

 

Habeşçe Henoch kitabında da alemin Tanrısı şeklinde geçmektedir:

Jubilaen kitabında ise ebediliğin (ya da alemlerin) Tanrısı şeklinde geçmektedir:


Merhametli Tanrı hakkında Aramice bir şiirde de ‘’mireh-d-âlmâ’’ alemin Rabbi şeklinde geçmektedir:


Etimolojik olarak:

 



https://twitter.com/_para__bellum/status/1587108283680186371?s=20&t=J3im9i9wjDurMmlp1oTeNg

Reddü’l-Evham: كيف قراءة هذه الكلمة في سورة الفاتحة؟

هل تُقْرَأُ هذه الكلمة مثل هذه "رَبِّ الْعَلِمِين"؟

Erdal SERÇE يقرأ

 مثل هذا "الحمد لله رب العَلْمِينَ" آية سورة الفاتحة. ا هذه القراءة صحيحة؟

 

   


 

Erdal SERÇE:  ايش نفهم؟

د. مُحمَّد الدوري

تقرأ بألف بعد العين وقبل اللام المفتوحة ، ويعلل علماء الرسم أن سبب الحذف الألف الوسطى في مثل هذه الكلمة ، حتى لا تهيَّأ الكلمة مستقبلا للتجزئة .

 

طارق

 تُقرَأ : ( العالمين )


-SON-

Yorumlar

En Çok Görüntülenenler