AHZAB SURESİ 50. ÂYET VE RESÛLULLAH'IN ﷺ AKRABA EVLİLİĞİ
﷽
AHZAB SURESİ 50. ÂYET VE RESÛLULLAH'IN ﷺ AKRABA EVLİLİĞİ
Resûlullah'ın ﷺ mehir verdiği kadınlardan maksat, onun nikâhı altındaki hanımlarıdır. Hazreti Hafsa, Hazreti Aişe, Hazreti Şevde validelerimiz gibi.
"Sahip olduğun" ibaresinden maksat da Cenab-ı Hak'ın ona vermiş olduğu Reyhane ve diğer validelerimizdir.
Resûlullah'ın ﷺ amca ve hala kızlarından maksat, erkek-kadın Kureyşîler'in, çocuklarıdır. Zira, Resûlullah'a ﷺ ister yakın isterse uzak olsun, Resûlullah'ın ﷺ soyundan olan Kureyşliler'e «Peygamber amcaları», kadınlara da «Peygamber halaları» denir.
"...Ve teyzelerinin kızların"dan maksat, Beni Zühre Kabilesi'ndeki erkek ve kadınlardır.
İnsanın baba tarafından gelen akrabalarına «Amca» ve «Hala», anne tarafından gelenlere de «Dayı» ve «Teyze» denilmesi yaygın bir şekilde kullanılmıştır. Resûlullah ﷺ ile nikâhlı olan Kureyşli hanımlar altı tanedir. Bir kısmını bu ayet inmeden önce nikâh etmiştir. Bir kısmının nikâhı da belki bu ayetten evvel, belki de sonradır. Rasûl-ü Ekrem'in ﷺ annesi tarafından akrabası olan Beni Zühre'den herhangi bir kadını nikâh ettiğine vakıf olunamamıştır. Demek ki onların Rasûlullah'a helâl edilmesi, sadece onlarla evlenmesinin caiz olduğunu ilân içindir. Mutlaka onlarla evlendiği anlamına gelmez.
Hatta, Resûlullah'ın ﷺ amcaları Abbas ve Hamza, O'nun ﷺ aynı zamanda süt kardeşleridir. Onların kızları Resûlullah'a ﷺ helâl değildir. Ebu Talib'in kızı Ümmü Hâni ise hicret etmediğinden dolayı Rasûl-ü Ekrem'e ﷺ helâl değildir. Yani amca, hala, dayı veya teyze çocuklarıyla evlenmek isteyen diğer mü’min erkekler için, evlenmek istedikleri kişilerde hicret etme şartı aranmazken, Allah Rasûlü için bu şart aranmaktadır.
Nitekim bu Âyet-i Kerime'nin nüzul sebebiyle ilgili olarak Tirmizî "hasen", Hâkim "sahih" diyerek İbni Abbas tarikiyle Ümmü Hanî bt. Ebî Talib'den naklediyor: "Resûlullah ﷺ bana evlilik talebinde bulundu. Ben mazeret beyan ettim. O da beni mazur gördü. Bunun üzerine Cenab-ı Hak
إنا احللنا لك
"İnnâ ahlelnâ leke..." diye başlayan 50. ayeti indirdi. Buna göre ben ona helâl olmuyordum. Çünkü ben hicret etmedim."
Hâsılı bu âyet Resûlullah'ın ﷺ evlilikleri de dahil olmak üzere hayatının her döneminde vahy-i ilâhî ile murâkebe altında olduğunu göstermektedir. Ayrıca Resûlullah'ın ﷺ dünyevî cihetle lehine gibi sunulan bu âyet görüldüğü üzere aleyhine olarak nazil olmuştur. Ve âyette evlilikleri mübah olmasına rağmen hiçbir dayı veya teyze kızıyla evlenmemiştir. Kureyşîler'in kadınları ile yaptığı evlilikler ise âyetten önce mi yoksa sonra mı olduğu net olarak bilinmemektedir.
Yorumlar
Yorum Gönder