"Gökte olanın" ifadesi ile في harfinin manaları nelerdir?

بســمـ الله الرحـمن الرحيمـ

Mülk Suresi 16. Ayette geçen

"من في السماء"
"Gökte olanın" ifadesi ile في harfinin manaları nelerdir? Ayetin meali şöyledir; 67.16: Emin mi oldunuz, gökte olanın sizi yerin dibine geçirivermesinden? O vakit o yer, çalkanıverir.


فِى
zarfiyyet manasına geldiği ve zarf, mazrufundan (zarflanandan) büyük olduğu cihetle göğün Allah Teala’dan daha büyük olması, yahut O’nun da yarattığı cisimler gibi mekana muhtaç olması ve mekanın O’na ihtiyaç duymaması lazım gelmez mi?
Ve o halde O, her şeyi kuşatıcı olur mu? diye birçok soru sorulabilir.
Buradaki sema, gök dediğimiz cismani semadan ibaret değil, mutlak yükseklik ve üstünlük işaretidir. Maddi, manevi, cismani ve ruhani bütün yaratıkların, mekanın ve zamanın üstü demek olan mutlak yükseklik manasınadır. İşte bu anlama göre
ليس كمثله شئ
“O’nun benzeri hiçbir şey yoktur.” (Şura, 42/11) ayetlerinde olduğu gibi mutlak tenzih ifade eden vasıflardır.

Ve bu mana ile yücelik O’nun gerek yeryüzünde ve gerek semada eşyadan hiçbir şeye karşı nisbetinde bir fark ifade etmez.
Ayrıca في harfinin ifade ettiği zarfiyyet ister hakiki olsun, ister mecazi olsun “kapsamak” manasını gerektirmez. Mesela, “Sema başımızdadır.” “Yer ayağımızın altındadır.” dediğimiz zaman bu cümlelerden “Kuş havadadır.” cümlesinde olduğu gibi zarfiyyet manası anlamayız. Ne başımızın semayı, ne de ayağımızın altının yeri kuşatmış olduğu iddiasında bulunmayız. İşte bu gibi yerlerde
با، إلى، على
في
gibi diğer bir harf manasıyla da tefsir edilebilir. Bu yüzdendir ki
مَنْ ف۪ى السَّمَاۤءِ
gökte olan” sözündeki zarfiyyet ile
اَلنَّجْمُ ف۪ى السَّمَاۤءِ
“yıldız semadadır” cümlesindeki zarfiyyet aynı anlamda değildir.
Bunun gibi Allah Teala’nın semada olmasını, Güneş’in semada olması tarzında değil, hisse göre ilmin, cahile göre alimin, yaratıklara göre yaratıcının, mahkuma göre hakimin ve memura göre amirin üstünlüğü tarzında anlamak gerekmektedir. Ayette
عَلٰى السَّمَاۤءِ
buyurulmayıp
ف۪ى السَّمَاۤءِ
olarak zikredilmesi ise, O’nun yüceliğinin görünen ve görünmeyen her şeyi dışardan ve içerden kuşatmış olduğunu, semanın yalnız üstünde değil, içinde de hükmünü, uluhiyyet ve yaratıcılığını ifade etmek gibi bir nükteyi de kapsadığını gösterir. Bu ise tamamen
وَهُوَ اللّٰهُ ف۪ى السَّمٰوَاتِ وَف۪ى اْلاَرْضِ يَعْلَمُ سِرَّكُمْ وَجَهْرَكُمْ
“O, göklerde ve yerde tek Allah’tır. Sizin gizlinizi, açığınızı, (hayır ve şerden) ne kazanacağınızı bilir.” (En’-am, 6/3) ayeti gibidir.

Yorumlar

En Çok Görüntülenenler